M.LÜTFİ EFENDİ ŞİİRLERİ
SAKIN İNCİTME BİR CÂNI YIKARSIN ARŞ-I RAHMÂN'I
Mahluku halk eden Allah
Kitab göndermişdir vallah
Daim de "amentü billah"
Her amelin olsun lillah
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bilirsin ki Allah vardır
İslam'a imanı yardır
Bu dünya fani bir dârdır
Ahiret dâr-ı karardır
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Tasdik eyledin Kur'an'i
Tevhid eyledin Rahman'i
Nar-ı cehîme imani
Vardır kıyamet divani
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bilirsin, haram helali
Bilirsin sevab vebali
Aman olma lâ-übâli
Terk eyle boş kîl u kaali
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bu dünya seni terk eder
Devletin hep elden gider
Ölüm bir gün kabre güder
Biri sürer biri yeder
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ağ tüylerin nişan olur
Ölümün kehkeşan olur
Vücudun perişan olur
Gözlerin hûn-feşân olur
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Adalet et umûrunda
Namazın kıl huzurunda
Şakir-i din südurunda
Rahat eyle kubûrunda
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Nisvane merhamet eyle
Anlara lutf ile söyle
Etfal ile de ol öyle
Şeri'atin yolu böyle
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Herkese münasib emr et
Layık olmayanı terk et
Gücün yetdiğine emr et
Resul-Ullah yoluna get
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ol fakir ki yüzen bakar
Gözlerinin yaşı akar
Mü'min olan kalb mi yıkar
Boynuna la'net mi takar
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Herkese münasib emr et
Layık olmayanı terk et
Gücün yetdiğine emr et
Resul-Ullah yoluna get
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Kimsenin gönlünü kırma
Sakın harama el urma
Bir ferdin aybını görme
Günah meclisinde durma
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ziyankar adüvv-Ullah'dır
Zalimin hasmı Allah'dır
İslam hasbeten lillahdır
Bu emr-i Resul-Ullah'dır
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
İhtiyara eyle hurmet
Sabîlere kıl merhamet
Misafire sarf et ni'met
Allah'dan istersen rahmet
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Komşulara hayırhah ol
Ahvallarından agah ol
İnsanlık eyle bir şah ol
LUTFİ makbûl-i dergah ol
Sakın incitme bir cani
Yıkarsın arş-ı Rahman'i
DERD EHLİNE MÜŞTAK OLUR
Derd ehline müştak olur
Mevla'sının merhameti
Üzerine nazil olur
Hazret-i Hakk'ın rahmeti
Derd ehlini sever Hudâ
Vakt- i kerem eyler edâ
Kalbi dolar nûr-i Hüdâ
Zevk ile eyler ülfeti
Dertdir deva mü'minlere
Mevla'sına âmillere
Yüz süregör zeminlere
Hamd ü senâya hizmeti
Bir gün eder Rahman'ımız
Derdimize dermânımız
Elbet gelür Lokman'ımız
Eyler devâya himmeti
Mevla Kerim'dir etme gam
Mübtelâdır ibn-i Âdem
Zikreyle Hakk'ı dem-be-dem
Kıl Mevlâ'ya mehabbeti
Mevlâ ile eyler bazar
Merhameti hadden hezâr
Elbet geçer bu rüzgâr
LUTFİ eyle münâcâtı
ERZURUM DESTANI
Erzurum kilidi mülki mülk-i İslam'ın
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Erzurum derbendi ehl-i imanın
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum.
Gayet şecâ'atli erler var idi
Nisâsi ricâli hayâdar idi
Edebli arkânlı bir diyâr idi
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Göl yerinde elbet sular bulunur
Yine vardır detü ümid olunur
Yine bugün bin bahaya alınır
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Hamdü-lillah metin İslâları var
Fakire za'ife ihsanları var
Külbe-i gönülde imanları var
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Hayrat hasenatlı erleri vardır
Hayr u bereketli güzel diyârdır
Seyretsen âlemi bu âşikârdır
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Müşkil halleyleyen uleması var
Saha bahşeyleyen fuzalâsı var
Şöhret-şiâr yine küberâsı var
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Seherlerde müeziinler nidâsı
Halkalarda muvahhidler sedâsı
Ne güzeldir zikr-Ullah'ın edâsı
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Vâizleri kürsüleri bezetmiş
Cândan geçmiş emr-Ullah'ı gözetmiş
Allah içün sohbetini uzatmış
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Ramazan'da bir âli-şân ederler
O şehr-i sıyâmı zi-şâh ederler
Fakirler gönlünü gülşen ederler
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Civânlar pirlere hürmet ederler
Duâsın alağa gayret ederler
Ramazan'da güzel hürmet ederler
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Rabb'im beldemize merhamet ede
Ahâlisi râh-i Mevlâ'ya gide
Enbiyâ evliyâ bir nimet ede
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Doğa kalbimize nür-i hidâyet
Sâbık ola sâbit ola sa'âdet
Ol zeman bulunur baki selamet
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Binlerce bin medfun evliyası var
Zâhir bâtın nice asfiyâsı var
Feyz ü berekât-i Kibriyâ'sı var
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Dilerem keremi Kerim'den elbet
Rabbim ede Erzurum'a merhamet
Halkeyleye Rabbim bir âli himmet
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
İnsaf merhametle kalbimizi dola
Gettiğimiz tarik şeri'at ola
Kalbimiz envâr-ı ma'rifet dola
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Bir kul günâhına tevbe ederse
Sadıkane o dergaha giderse
Afvolur günahı her ne kadarsa
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Dilerem daima kân-ı keremden
Kaldırmaya nur-i irfân didemden
Bizi halâs ede derd-i veremden
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Binbir hatim nur-ı arşı doldurmuş
Bela musibeti yerden kaldırmış
Düşmanları kahreylemiş öldürmüş
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Rabbim hıfzeyleye düşman şerrinden
Gazab göstermeye berr ü bahrinden
Hususa ki Erzurum'un şehrinden
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Kalblerine dolsun feyz-i Rabbâni
Ahâlisi bulsun rahm-i Rahmâni
Lutfi Erzurum'dan gördün İhsânı
Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Ahiri Ölümdür Ne Hayaldesin..
İster iskender ol serîr üstünde
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Süleyman ol mühür destinde
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Hayder dibi zülfikar takın
İster isa gibi düşmandan sakın
İsterse sefine bahre bırakın
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster allar giyin mihr-i zeman ol
İster güneş gibi dar'ül-eman ol
İsterse kamer-veş şeh-i şadan ol
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İsterse devletin Harün'e dönsün
İsterse hazinen Karün'e dönsün
İsterse servetin Haman'e donsun
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster taze güller gibi olsun evladın
Serv-i kad nev-civan olsun ahfadın
Dünyaya şan versin nam-ı cedadın
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Cemşid gibi zer-tacın olsun
İster Rüstem gibi minhacın olsun
İster güneş gibi siracın olsun
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Husrev gibi günde bir divan
İster Kisra gibi yap eli eyvan
İster Keyser gibi sür sen de devran
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Halid gibi üstüvar olsan
İster Hamza gibi şehsüvar olsan
İster Mıkdad gibi nev-civan olsan
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Hasen gibi evlad-ı Nebi
İster Huseyin gibi sultan çelebi
LUTFÎYA hiç gezme Şam u Halebi
Ahiri ölümdür ne hayaldesin
CAN BULA CANANINI
Mevla bizi afvede
Gör ne güzel ıyd olur
Cürmü hatalar gide
Bayram o bayram olur
Ganiler ede kerem
Ref ola derd-i verem
Sahi ola muhterem
Bayram o bayram olur
Merhamet ede Rahim
Dermanı vere Hakim
Lutfede lutfi kadim
Bayram o bayram olur
Nuri hidayet dola
Dilde hidayet bula
Nasırın Allah ola
Bayram o bayram olur
Feyzi muhabbeti hak
Nuri hidayet siyak
Cenneti ala durak
Bayram o bayram olur
Tevhid ede zevk ile
Hakkı seve şevk ile
Tasdik inerse dile
Bayram o bayram olur
Hakk'ı seven merd-i şir
Kalbi olur müstenir
Allah ola dest-gir
Bayram o bayram olur
LÜTFİ'ye lutf u kerem
Dahili babı harem
Daima Allah direm
Bayram o bayram olur
KIYAMET DESTANI
Mahkeme-i kübra Ruz-ı Kıyam'da
Ehya eder Allah emvat olanı
Ruz-i ceza Hak'dır kalma niyamda
Hakim-i yevm-id-din kurar divanı
Kurb-i Kıyametde çıkar ruzigar
Kaldırır dağları kalmaz kûhisar
Görünür mağribden maşrık aşikar
Dağ taş eşcarın kalmaz nişanı
Müddet hitamında İsrafil sûru
Urunca kaldırır emvatı geru
Ehyâ eder Allah ehl-i kuburu
Mevcud olur olan türabda fani
Asumandan melekleri indirir
Bin bir ayak bir ayağa bindirir
İslam olan çerağını yandırır
Mü’minin destini tutar imanı
Cibril’e emr olur ol Ahmed'imi
Hürmet ile kaldır Muhammed'imi
Tâc, hulle, burak götür sermedi
Devlet ü izzetin oldur Hakani
İzz ü nazla Muhammed'i kaldırır
Şan u şerafetin halka bildirir
Nur-i paki mahşer yerin doldurur
Gark olur envare mahşer meydanı
Server-i enbiya Ahmed-i Muhtar
Hizmetin Cebrail etmiş ihtiyar
Ümmet olan efrad olmuş bahtiyar
Muhammed'dir şefa'atin ummani
Cebrail’den evvel ümmetin sorar
Evlâdından evvel ümmetin arar
Haber alamayınca eylemez karar
Göster ya Cebrail ümmetim hani
Kaldırınca Kudret ehl-i kuburu
Bir azim meydandır mahşerin yeri
Hayret eder ins ü cinnin her biri
Derler bu şiddetin nedir imkâni
Yevm-i Kıyametde ins ü cin kalkar
Güneş kârib olur başları yakar
Mü’min kâfir biri birine bakar
İslam bulur zıll-ı arş-ı Rahmani
İns ü cin kabirden kalkarlar uryan
Dökerler kanlı yaş gözleri giryan
Başlarında güneş ciğerler büryan
Siyah vücud olur Hakk'ın düşmani
Nisâ ricâl birbirini görmezler
Yanındaki kimdir anı bilmezler
Birbirinin ahvâlini sormazlar
Ol gün heybet sarar cinn ü insanı
Gözlerinin yaşı olur bir derya
Ol deryada kopar büyük vaveyla
İns i cine katar urunca dalga
Bahr-i umman olur mahşer meydanı
Taraf-ı Rahman’dan buyrulur ferman
Enbiyâ, evliyâ görmesin buhran
Buyursunlar, arşın altında sultan
Olsunlar, görsünler rahm-i Rahman'ı
Arş altında varır saf saf dururlar
Enbiyalar ümmetlerin görürler
Kafir İslam mahlut dalga ururlar
Gözlerler ne olur Hakk'ın fermanı
Hakim-i Kıyamet Zü'l-Celal Allah
Emr eder defterler verilir vallah
Herkes kitabını okurlar billah
Melekler yazmamış fazla noksanı
Cibril'i evvela ister hesaba
Bir noksan ettin mi Yüz Dört Kitab'a
Cebrail ol zeman gelir şitaba
Enbiyalardan sor etsün beyanı
Enbiyayı bir bir hesaba ister
Cibril'den aldığın kitabı göster
Enbiya olunca sadakat-küster
Emr olur getürün alim olanı
Ulemayı bir bir arar tararlar
Emr-Ullah'ı söyledin mi sorarlar
Cahili alime şahid tutarlar
Size dediler mi emr-i fermanı
Ulema enbiya ümenasıdır
Ümera kitabın hudemasıdır
Biri yek diğerin şürekasıdır
Etmeye hiçbiri Hakk'ı kitmani
Emr olur amirler gelür huzura
Kitab ile hükmettiz mi umura
İsbatın şahidin getir huzura
Şeri'ate etmedizse noksanı
Olmuşduz kullara dünyada amir
Var idi elinde Kitab-ı Münir
İman İslam ile kalbin müstenir
Kur'an ile yürüttün mü fermanı
Adl-i merhametle oldun mu amil
İcra-i Şeri'at sa'yinde kamil
Kitab-Ullah her bir umura şamil
Mukteda ettin mi ilm ü irfanı
Ağniyayı ister Cenab-ı Allah
Dedin mi dünyada El-Mülkü Lillah
Emr-Ullah'a eyledin mi eyvallah
Zekat verdin ise buldun emanı
Fukaralar yüzünüze bakardı
Gözlerinden kanlı yaşlar akardı
Zekat ver diyemez senden korkardı
Gördüler mi sende Havf-ı Rabbani
Yevm-i Kıyametde Kadir u Kayyûm
Hisâb görür etmez bir hakkı mektum
Hakkın alır o gün zalimden mazlum
Yürüdür adalet Zat-ı Sübhani
Ehl-i mahşer o gün gelir hisaba
İman eylediz mi yüz dört kitaba
Tâlib oldunuz mu fehm-i hitaba
Gösterin gönlüzde kâmil imani
Savm u salat Hacc u Zekat sorarlar
Tevhîd u tasdik de sebat ararlar
Hesâb görür kılı kıldan yararlar
Mü’min ister kurtarmağa bu canı
Namazın kıldın mı yüzün yerlerde
Eyledin mi niyaz ya seherlerde
Ettin mi ibadet bahr ü berlerde
Göster gönlündeki nur-i irfani
Kitabı, Sünneti tasdik ettin mi
Helâli, haramı tefrik ettin mi
Her umurun şer'a tatbik ettin mi
Tuttun mu dünyada rah-i Rahmani
Herkesin esrarı zahir olunca
Kişi etdiğini bir bir bulunca
Havf ü haşyet mahşer yeri dolunca
Ararlar sorarlar Dar-ul-emanı
Derler kimden olur bu derde derman
Kim olur bizlere ola bir Lokman
İstirham eyleye Rahim'den Rahman
Feth eyleye Fettah bab-ı gufrani
Giderler Adem'e Nuh'a iltica
Ederler Musa'ya Halil'e reca
Bugün derler Muhammed'dir mülteca
Enbiya-Ullah'ın pir ü civanı
Derler gelin Muhammed'e varalım
Rahmet-lil-alemin'i görelim
Nedir derdimize derman soralım
Ne emreder şefa'atin ummani
Zar-ı zebun öyle giryan giderler
Eman Ya Muhammed feryad ederler
Sana kurban olsun ümm ü pederler
Seni dedik geldik Ey Kerem-kâni
Habib-i Kibriya sensin Ya Ahmed
Sultan-ı enbiya Zat-ı Muhammed
Bizi kabul eyle bi-hakk-ı Ehad
Her ne kadar ettik ise ısyanı
Red eyleme bizi küffara karşu
Terkimizi verme ağyara karşu
Biz mefrur olmuşuz Settar'e karşu
Bırakmayız bugün biz bu damanı
Ümmetin görünce bu halde Ahmed
Olur bi-ihtiyar Zat-ı Muhammed
Merhamet deryası meded Ya Samed
Merhamet gözlerem merhamet-kâni
Yerlere yüzün kor Mahbub-i Mevla
İnd-Allah'da kadri şani mu'alla
Matla’-ı merkez-i nur-i tecella
Ezelden ebede dağılmış şanı
Makam-ı Mahmud'da edince kıyam
Enbiya evliya eyler istirham
Rikâbında yürür rical-i kiram
Neşreder mahşere rîh-i Rahmani
Sağ yanında ağlar Sıddik-ı Ekber
Ömer beraberce adalet-küster
Osman-ı Zinnureyn zat-ı mu'teber
Aliyy-ül-Mürteza Hakk'ın arslanı
Fatimet-üz-Zehra ciğer-hûn olur
Hasen'le Huseyn ceddini bulur
Bizleri feda kıl ya Rabbi n'olur
Ümmet-i Ceddimiz bulsun emânı
Emr eder varalım Arş-ı Rahman'e
Sağında duralım niyaz-mendane
Secdeler edelim Zat-ı Sübhane
Dileyelim Hak'dan ehl-i ısyanı
Yüz tutar dergâhe eyler niyazı
Huzûr-i İzzet'de sarf eder nazı
Mü’min olanların ol çare-sâzı
Sarf-ı merhametin geldi zemanı
Ağlar Habib-Ullah ciğerler yanar
Cebrail başında pervane döner
Gözleri yaşından cehennem söner
Yâ Rabbi ver ümmetime cinânı
Emreder Zü'l-Celal nedir muradın
Kabul etdim şefa'atin iradın
İstediğin kadar verdim efradın
Sûre-i Duha'da ettim beyanı
Cebrail kaldırır secdeden başın
Lutf u merhametle siler göz yaşın
Der ki Ya Muhammed nedir talaşın
Allah afv eyledi mü'min olanı
Emr eder Cibril'e kaldır Liva'yı
Livadarlık içün bul Mürteza'yı
Haber-dar eyle gel hep enbiyayı
Görünsün risalet gül-gülistanı
Evliya-Ullah'dır üstad-ı Ümmet
Dünyada etdiler ümmete himmet
Bugünde etmekdir etmek merhamet
Rahim’e rahmetler merhamet-kâni
Enbiyaya evliyaya hitabı
Eder Habib-Ullah eyler şitabı
Emr eder ki bugün verin cevabı
Gözler dermandeler bizden dermanı
Dünyada bizleri sena ettiler
Salat ü selamlar ile gettiler
Takdis ü tardiye terhim ettiler
Bugün lazım mükafatın imkâni
Evliya enbiya beraberince
İltica eylerler inceden ince
Dergah-ı izzete niyaz ,edince
Doldurur iltica Arş-ı Rahmâni
Ebvab-ı merhamet açılır ol an
Rahmet-i Rahman'a bulurlar meydan
Şad u handan olur hep ehl-i iman
Kerem eder Kerim keremdir şânı
Emr eder Liva-ül-hamd'i Zü'l-Celal
Ab-ı Kevser akar zirinde zülal
Enbiya evliya eyler istikbal
Ali'dir saki-i Kevser-feşani
Emr olur ayrılsın kafir mü'minden
Tefrik olsun bugün hain eminden
Firkateyn çekilsün mahşer yerinden
Herkesi gözlüyor kendi mekâni
Bu emri duyunca kafirler bakar
İslamlar yüzüne ciğerler yakar
Münafıkın gözlerinden kan akar
Görünce devlet-i ehl-i imânı
Küfr ile birlikde iman olur mu
İslam kafir bir hanede kalır mı
İki ezdad bir arada olur mu
Herkese layıkdır kendi akranı
Feryad eder küffar nare gidince
Merhametden kat'-ı ümid edince
Zebani1er cehenneme yedince
Ahz ederler giribân-ı şeytanı
Niçün bizi hevalarda gezdirdin
Batıl iğva ile bizi azdırdın
Küffar defterine ahir yazdırdın
Gözümüzden aldın nur-i irfânı
Kafirlere Şeytan verir cevabı
Size geldi Hakk'ın yüz dört kitabı
Enbiya ulema etdi hitabı
Gözler gördü günden ayan bürhânı
Güneş gibi zahir idi Hakk size
Göstermişdi Hakk kendini her göze
Resûller gösterdi mu'cizat size
Bilerek terk etdiz rah-ı Rahmâni
Bu kadar enbiya kitab-ı Rahman
Bâ-husus getirdi Muhammed Kur'an
Hak zahir göründü etmediz iman
Hiç ta'yib etmeyin mel'un şeytanı
Kafirleri bölük bölük bölerler
Zebaniler cehenneme sürerler
Size resül gelmedi mi sorarlar
Derler tekzib ettik resul olanı
Kafirler islam’dan tefrik olunca
Küffar gidüp cehenneme dolunca
Mü'min olan birbirini bulunca
Gelir bulur iki cihan sultanı
Ümmetini görür Habib-i Rahman
Mağfiret eylemiş Cenab-ı Sübhan
Şad u handan olur ol zeman
Sultan Cem' eder başına ümmet olanı
Fakr-ı hale sabır olan ümmetler
Kerem-i Kerim'den bulur devletler
Kazaya rızaya eden himmetler
Verilir Firdevs'in bağ u bostânı
Getürüp Liva-ül-hamd'i kururlar
Ehl-i İslam etrafını sararlar
Kafirler de ağlayarak sorarlar
Bize ne emr eder merhamet-kâni
Makam makam enbiyalar gelirler
Evliyalar zümre zümre olurlar
Cümlesi Liva-ül-hamd'i bulurlar
Seyr eder görürler Sırat Mizânı
Sıratın başına varınca Ahmed
Ümmetini görür ağlar Muhammed
Enbiya evliya derler Ya Samed
Sen selamet eyle ehl-i imanı
"Sellim sellim" dua eder Muhammed
Ümmeti önünde gider Muhammed
Ümmetimi sakla aman Ya Samed
Kerim'sin kerem et ey kerem-kâni
Muhammed ümmetin almış destine
Nâr ne eder Muhammed'in dostuna
Sırat sefinedir nârın üstüne
Muhammed'dir sefinenin kaptanı
Enbiya evliya du'aya başlar
Gözlerinden akar dürdane yaşlar
Aman Allah söyler cümle yoldaşlar
Sükû-i Sıratdan diler amanı
Açılır sancaklar yürür enbiya
Sırat üstünde cümle evliya
Ağlar gözle o Habib-i Kibriya
Ümmetini hıfz eyleye Sübhâni
Fettah-ı Kadim'den feth-i bab olur
Duay-ı Muhammed müstecab olur
Enbiya evliya kâm-yâb olur
Selamet görürler ehl-i imâni
Mukaddem Liva-ül-hamd ile Hayder
Ehl-i se'adete piş-rev gider
Emreder Muhammed Sıddîk-i Ekber
Bu ümmetin oldur bab-ı imâni
Kerim ü Kadim'in lütf u rahmeti
Tutarlar tarık-ı bab-ı cenneti
Bir nehr-i hayatda Hakk'ın rahmeti
Çimerler olurlar gayet nuranî
Pîrler civan olur otuzikişer
Yaşında bir baki hayata düşer
Kevserler içerler ebna-yı beşer
Hulleler giyerler dürr ü mercânı
Liva-i Muhammed sekiz cenneti
Hayrete bırakır Liva heybeti
Görünce şeref ü şan u şevketi
Bûs eder kademin arşın bevvâbı
Görülür Livalar cennet sökülür
Cennet ehli istikbale dökülür
Kafirler de görür kaddi bükülür
Cemal-i Muhammed nur gülistânı
Ebvab-ı cennetler açılmış gözler
Muhammed'e kurban yerlerde yüzler
Enbiya evliya hep anı gözler
Muktedadır iki cihan sultânı
Bezenmiş cennetler bâ-emr-i Mevla
Muhammed'e ferman eder Te'ala
Miftahı cennetin sendedir hala
Feth eyle habibim bab-ı cinânı
Melekler de saf saf selam dururlar
Ta'zım ile bir bir selam verirler
Mihr-i ma'rifeti doğmuş görürler
Rikabında yürür cennet ridvânı
Livalar dayanır bab-ı cennete
Erişirler kurb-i dar-ı rahmete
Müyesser olurlar baki devlete
Habib-Ullah açar bab-ı cinânı
Cennete Muhammed dahil olunca
Enbiya evliya vasıl olunca
Ümmet-i enbiya bir bir dolunca
Safa geldin ider merhamet-kâni
Huri gılman vildan hüddam-ı cennet
Iyd-i ekber olur canlara minnet
Doğar dilden dile mihr-i mehabbet
İçerler kevser-i feyz-i Rabbâni
Liva-ül-hamd ile Hayder-i Kerrar
Zir-i Livasında Ahmed-i Muhtar
Cennet-i Adin'de edince karar
Olur taht-gâhı nur-i Rabbâni
Selam verir Muhammed'e bir Allah
Müşterek selam da enbiya-Ullah
Bu selama dahil mü'min-i billah
Sen seyreyle bu kıymet-i imânı
Evvel gelir Cibril eyler ziyaret
Ta'zim-i azimle verir beşaret
Her ne emreylersen eyle işaret
Hadimin Cibril'dir buyur fermanı
Cenab-ı zü'l-Celal ehl-i cenneti
Cennete doldurdu etdi minneti
Bu merhamet Muhammed'in hurmeti
Erişir mü'mine ile imanı
Cennet-i Adin'de makam-ı Mahmûd
Ziyarete gelür enbiya mevcûd
Güneş-veş meydanda Muhammed meşhûd
Neşr-i züvvar eder rih-ı Rahmâni
İman islam ile müşerref olan
Esrar-ı tevhidin zevkîni duyan
Nûr-i basiretle bu dersi alan
Bu dînin yolunda verir bu canı
Îman eyleyenler bugün Kur'an'a
Rabbimdir diyenler zat-ı Rahman'e
İnkıyad eylemek gerek fermane
Başda gezdirmeli emr-i Kur'an'ı
Ma'budum var diyen ibadet eyler
Hâlikım var bilen itaat eyler
Allah da ol zeman hidayet eyler
Bulursun tarik-ı ehl-i imanı
Okunsun Fatiha ehl-i imana
Hediyye olunsun ehl-i islâma
İkram eden elbet erer ikrama
Bahîllerdir vallah Allah düşmanı
MUHAMMED LUTFİ'ye Rahm ede Allah
Destigîri ola hem Resûl-Ullah
Rûhuna fatiha hasbeten lillah
Hediyye eyleyen bulsun ihsani
* Hulâsat-ül Hakâyık Ve Mektûbât-ı İstanbul 1974.
YÂ RABBENA
Biz ümmet-i Muhammede
Merhamet kıl ya Rabbena
Bahş eyle zat-ı Ahmed'e
Merhamet kıl ya Rabbena
Umman-ı rahmet Ahmed'dir
Kerem-kanı Muhammed'dir
Rahimin şanı rahmetdir
Merhamet kıl ya Rabbena
Sensin Kerim sensin Rahim
Sensin Kadim sensin Hakim
Sensin Alim sensin Halim
Merhamet kıl ya Rabbena
Ey Halık-ı her dü-sera
Muhammed'dir hayru'l-vera
Cemalindir alem-ara
Merhamet kıl ya Rabbena
Nur-ı didarın aşıkı
Muhammed'dir müşaviki
Enbiyaların fâiki
Merhamet kıl ya Rabbena
Vücudumuz harelense
Her bir a'za yarelense
Ruh bedende hârelense
Merhamet kıl ya Rabbena
Nam-ı Muhammed bizdedir
Envar-ı iman yüzdedir
Ezkar-ı tevhid sözdedir
Merhamet kıl ya Rabbena
Her paremiz tevhid eder
Her a'zamız tasdîk eder
Yok şerikin tahkîk eder
Merhamet kıl ya Rabbena
Tevhidin tasdiki dilde
İman ile İslam elde
Nur-ı hidayet gönülde
Merhamet kıl ya Rabbena
İsyanımız haddin geçdi
İşimiz rahmete düşdi
Mürg-i devlet serden uçdı
Merhamet kıl ya Rabbena
Ey Kerim ü Perverdigar
Keremin günden aşikar
Lutfî söyler leyl ü nehar
Merhamet kıl ya Rabbena
N'OLUR YA RAB N'OLUR YA RAB
Kerem-kanı Perverdigar
Keremin günden aşikar
Kullar söyler leyl ü nehâr
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Var mı bir dergah ki gidek
Babında iltica idek
Sana yalvarmayak n'idek
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Senden özge Rezzak mı var
Ya Kerim ü Hallak mı var
Haşa gayri bir Hak mı var
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Muhammed hürmeti ya Rab
Peygamber kıymeti ya Rab
Evliya hürmeti ya Rab
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Adem ü Havva hürmeti
İbrahim Halil himmeti
Sen kıl bize merhameti
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Evliyau'llaha server
Hürmet-i Sıddîk-i ekber
Yar-ı gar-ı hak peygamber
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Gökden yağdır yerden bitir
Gaib hazinenden yetir
Sen görünmezinden yetir
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Nur-ı Cemalin hakkı'çün
İzz ü Celalin hakkı'çün
Amme nevalin hakkı'çün
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Balalar nan için ağlar
Analar ciğerin dağlar
Ölüm ister nice sağlar
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Kullar dertli sızlar bu gün
Gaffarını gözler bu gün
Yerlerdedir yüzler bu gün
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Balaların bağrı yandı
Ciğerler kana boyandı
Sızıltı arşa dayandı
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Lutfi sûzişli naz eyle
Değerli bir niyaz eyle
Ya Rab kulların şâz eyle
N'olur ya Rab n'olur ya Rab
ÇERAĞIN SENİN
Zevk-ı ruha bahşeder ahsen-i etvarın senin
Halka merhamet gönülde daim efkarın senin
Nasırın Mevla ola her dü-sera ey nur-i dil
Feyz-i Feyyaz'dan ala nur çeşm-i bidarın senin
Gülbün-i dil nem ala ab-ı hidayetden güzel
Verd-i vahdetden aça dildeki gülzarın senin
Bu devirde böyle bir uslub ilham-ı lutf-i Hakk
Arifane kıl ruşen rahmet-nisar karın senin
Bahr-i tuğyane salan sefinesin kaptanların
Urmaya bir seng-sare eldeki darın senin
Kaadir-i Kayyum olan perverdigar destin tuta
Her umurunda mu'inin ola Settar'ın senin
Daima mesrur olur Mevla'dan istimdâd eden
Dar-ül-eman halk ola herbir zeman garın senin
İlm-i irfandan nasibi olmayan zahmet çeker
Külbe-i dilde yana LUTFİYA çerağın senin
BU
Buyurun halka-yı tevhid
Gülistan-ı imandır bu
İmanları edin tecdid
Se'âdetli zemandır bu
Tevhid dilleri şâd eder
Zâkiri ber-murad eder
Gönülleri abad eder
İsm-i pak-i Rahman'dır bu
Tevhid kalbe verir safa
Emrâz-ı batına şifa
Tevhid eder ehl-i vefa
İmanına bürhandır bu
Bâde-i tevhidi için
Kayd-ı masivadan geçin
Eflâk-i ışka per açın
Cazibe-i canandır bu
Can bahş eder zakirlere
Nur-i tevhid şakirlere
Bak zikirde mahirlere
Yüzünde nur ayandır bu
Taht-ı tevhidi kur dilde
Fırsat ganimetdir elde
Tevhid ile ol her halde
Ezkar içre sultandır bu
Tevhid ile Hakk'a dayan
Envar-ı tevhide bayan
Eltaf-ı Hakk'a ol şayan
Zakirlere emandır bu
Ariflere irfan olur
Aşıklara ferman olur
Muvahhid alişan olur
LUTFİ emr-i Kur'an'dır bu
SALDIN
Ey ışk beni sen derd ile gavgalara saldın
Aklımı alup son ucu sevdalara saldın
Bir hale bırakdın beni n'olduğumu bilmem
Divane edüp şen beni sahralara saldın
Pek bilmez idim hüsnini bu rütbe nigarın
Gözden akıtıp sel gibi deryalara saldın
Akıller ile ülfet ederdim edeb ile
Anlardan alup ışk ile rüsvalara saldın
Gelmezdi hayalime hem ol zülf-i perişan
LUTFİ'yi bu gün fikr ile hulyalara saldın
SEN SAFÂ GELDİN
Gözlerimin nuru gönlüm sürûru
Sevdiğim serverim sen safâ geldin
Ruhumun şahbazı başımın tâcı
Kamer-veş dilberim sen safâ geldin
Zarf-ı zerafetim dürr-i rahmetim
Hidayet şeh-perim sen safâ geldin
Bezm-i mehabbetde bahr-i rahmetde
Ey çarh-ı çemberim sen safâ geldin
Belâgat bağında nûr çerağında
Se'âdet güherim sen safa geldin
Cam-ı mey elinde hubb-i Hakk dilde
LUTFİ'ye güzelim sen safâ geldin
KERBELA MERSİYESİ
Bugün mah-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar.
Bugün Eyyam-ı matemdir, bu gün ab-ı revan ağlar.
Hüseyn-i Kerbela'yı elvan eden gündür.
Bugün Arş-ı muazzamda olan âli divan ağlar.
Bugün Âl-i abanın gülşeninin gülleri soldu,
Düşüp bir ateş-i dilsuz, kamu ehl-i iman ağlar.
Bugün Gülzar-ı Muhtar-ı Hüda'ya bir hazan esti,
Zemine düştü vaveyla, felekte kehkeşan ağlar.
Bugün hunbar olur gözü elbet Haydar-ı Kerrarın
Görür Zehra'yı hun efşan, Resul-i âli şan ağlar.
Bu gün evlad-ı Haydar, hem dahi ahfad-ı Peygamber
Döküldü gül gibi yerler yüzüne, asuman ağlar.
Gülistan-ı Muhammedin Gül-i hamraların derdi
Yed-i kahr ile ol gaddar, bugün devr-i zaman ağlar.
Risalet gül gülistanı, nübüvvet bağu bostanı
Hüseyni ol nuristanı gören Pir ü civan ağlar
Güruh-i hanedana Lütfiya kurban ola canım
İla yevmil kıyame can ile ehl-i iman ağlar.