CAN ELLERİNDEN GELMİŞEM



Can ellerinden gelmişem
Fani mekanı neylerem
Ol mülke meylim salmışam
Ben bu cihanı neylerem
Aşkın şarabın içmişem
Dil gülşenine göçmüşem
Ben varlığımdan geçmişem
Namu nişanı neylerem
Hakkı cemii halk eden
Müstağniyem billahi ben
Hallakı alem var iken
Halkı zamanı neylerem
HAK ŞERLERİ HAYREYLER

Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakk'a tevekkük kıl
Teslim ol ve rahat bul
Her işine razı ol
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Deme şu niçin şöyle
Yerindedir ol öyle
Bak sonuna seyr eyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hep işleri faiktir
Birbirine layıktır
Neylerse muvafıktır
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen adli zulüm sanma
Teslim ol oda yanma
Sabr eyle sen usanma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Dilden gamı dur eyle
Canınla huzur eyle
Tefviz-i umur eyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hakk'ın olıcak işleri
Boştur gam u teşvişler
Ol hikmetini işler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bil kadi-i hacatı
Kıl ana munacatı
Terk eyle muradatı
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bir işi murad etme
Olduysa inad etme
Hakk'tandır o reddetme
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen halk ile yarılma
Bu nefs ile hem kalma
Kalbinden ırağ olma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Mü'min işi reng olmaz
Akil huyu ceng olmaz
Arif dili teng olmaz
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Gönlüm Hakk'a perg eyle
Takdirini derk eyle
Tedbirini terk eyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hoş sabr-ı cemilimdir
Takdir-i kefilimdir
Allah ki vekilimdir
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hallak-ı rahim oldur
Rezzak-ı keim oldur
Fa'al-i hakim oldur
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geh muti vü geh mani
Geh zar ü geh nafi
Geh dafi vü geh rafi
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her kuluna her anda
Geh kahr ü geh ihsanda
Her anda o bir şanda
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geh bay eder geh miskin
Geh hurrem ü geh gamgin
Geh şuh u gehi sengin
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geh abdin eder arif
Geh eymen ü geh haif
Her kalbi odur sarif
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geh kalbini boş eder
Geh hulkunu hoş eder
Geh aşkına duş eyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her dilde anın adı
Her canda anın yadı
Her kuladır imdadı
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Naçar olıcak yerde
Nagah açar ol perde
Derman eder ol derde
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Az ye az uyu az iç
Ten mezbelesinden geç
Dil gülşenine gel göç
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geçmişle geri kalma
Müstakbele hem dalma
Hal ile dahi olma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Gel hayrete dal bir yol
Kendin unut anı bul
Koy gafleti hazır ol
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her sözde nasihat var
Her şeyde ne zinet var
Her işte ganimet var
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hep remz ü işarettir
Hep remz ü beşarettir
Hep ayn-ı inayettir
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her söyleyeni dinle
Ol söyleyeni anla
Hem eyle kabul-i canla
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bil elsine-i halkı
Aklam-ı Hak ey Hakkı
Öğren edeb ü hulkı
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Vallahi güzel etmiş
Billahi güzel etmiş
Tallahi güzel etmiş
Allah görelim n'etmiş
N'etmişse güzel etmiş
Söz-Erzurumlu İbrahim Hakkı
Nota-neyzen.com
Yöre- Erzurum
Kaynak:Naci Püskülcü
"Her Telden Erzurum ve Erzurumlu" Siteden Alınmıştır.

VAKİT GEÇMEDEN
Sanma ki dostum çoktur,
Hakk'tan başka dost yoktur;
İnanmak hoşnutluktur,
Zikretmek mutluluktur.
Muhtaca ol! Çare, umut;
Kalp kırma! Affet unut;
Nefsini avut, uyut;
Sen hep doğru yolu tut.
Yediklerin rızıktır;
Haram yutan fasıktır;
Can cisminde azıktır;
Ziyan etme yazıktır.
Ecel bu bakmaz yaşa,
Ansızın gelir başa;
Musalla doymaz naşa,
Koyarlar birgün taşa.
Tubay vakit geçmeden,
Ecel seni seçmeden;
Allah! de candan, içten,
Kalbin coşsun sevinçten.
Tubay Fırat

ORUÇ
Kadir gecesi pırıl pırıl,
Bir nur indi son Resul’a.
Karanlıkları aydınlattı,
Hidayet verdi her has kula.
Kur’an’dı indirilen o nur,
Kalpler onunla şifa bulur.
O rehberimiz her şeyimiz,
Ancak ona uyan kurtulur.
Bu büyük lütfa şükür için
Oruç farz oldu müslümana.
Sevinç, neşe, huzur verdi;
Bereket doldu Ramazana.
Günahlardan korunmak için
Oruç zırh oldu tutanlara.
Nefisleri yola getirdi,
Zincir vurdu şeytanlara.
Tubay Fırat

NASİP EYLE
Kimse dileyemez Sen dilemeden,
Hep Seni zikretmemi nasip eyle!
Bir şey olmaz Sen Ol! demeden,
Seni hoşnut etmemi nasip eyle!
Bütün herşeyi bir kitaba yazdın,
İyilere şükretmemi nasip eyle!
Bazen bir musibet olur ikazın,
Şerlere sabretmemi nasip eyle!
Kur'anı kıldın her zamana rehber,
Onunla amel etmemi nasip eyle!
Resulünü seçtin bizlere tek önder,
Hep peşinde gitmemi nasip eyle!
Azabından Affına sığınırım,
Narından beratımı nasip eyle!
Yere göğe bakarak avunurum,
Cemalin seyretmemi nasip eyle!
Tubay Fırat

NAMAZ KIL
Ey! Namaz kılmayan kardeşim,
Uyan! Artık kalp gözünü aç.
Bizlere namaz bahşedildi,
Nebimize de isra ve miraç.
Rabbini anmak için O'ndan sakınmak için
Günahlardan korunmak için namazını kıl!
Her duyduğun Ezan, Allah(c.c)'a davettir;
İnanıyorum deyip de kılmamak gaflettir;
Şeytana kulak verip, nefsine icabettir;
Af kuruntularının verdiği bir cürettir.
Tubay kalk! Rabbine kıyam et;
Dile O'ndan af ve mağfiret.
Huşu ile rüku, secde et;
Namazına şevkle hep devam et.
Rabbini anmak için O'ndan sakınmak için
Günahlardan korunmak için namazını kıl!
Tubay Fırat

KIYAMET
Ansızın Sur'a üflendiği zaman,
İster padişah ol, ister sultan,
İster şöhret ol, ister kodaman...
Yer, gök, her şey olacak o an toz duman.
Tekrar Sur'a üflendiği zaman,
Dirilip çıkacağız mezarlardan.
Günahkara karanlık ve zindan,
Mümine yol sunulacak ışık ve nurdan.
Kabrinden çıkıp mahşere varan,
Sevinecek Resulullah'ı bulan.
Her müslüman o gün su içecek,
Ona sunulan Kevser Havuzundan.
Mümine kitabı verilir sağdan,
Kolaylıkla geçer o gün Sırat'tan.
Günahkara kitabı verilir soldan,
Feryatlar içinde kayıp düşer Sırat'tan.
Tubay zulmün hoş görülmesidir,
Kıyamete en büyük alamet.
Düzeltecek gücün yoksa şayet
Sen hep zulmü kına, zalime buğz et.
Bir ot gibi yerden biter insan,
O gün yeri çırıl çıplak görür.
Görevli melekler tarafından
Yoldaşlarıyla beraber, mahşere götürülür.
Zorlu yolculuğu tamamlayan,
Cehennemi görecek kenardan.
O gün fayda yok anadan, yardan...
Hesap soracak Yaradan.
Tubay Fırat

KAİNAT
İsteyen doğa desin, isteyen tabiat;
Yaratana delildir tüm kainat.
Zerresinden daha küçüğüne kadar
Canlı, cansız var olan her mahlukat.
Yaratılandaki güzellik ve sanat,
Gören gönüllerde olur hakikat.
Rab yeri, göğü var etti yedi kat;
Bizlere bahşetti dünyada hayat.
Bir tek O'na tapmamızı vahyetti;
Emrimize verdi eşya, hayvan, nebat...
Hayat dediğin üç günlük seyahat;
Sen fazlasını yap hayır, hasenat...
Tubay Fırat

GELİN BİRLİK OLALIM
Tadı yok dünyanın, müminler kan ağlıyor;
Kardeş kardeşe düşmüş, ümmet karalar bağlıyor.
Kimi hasta, çaresiz kimi aç sabahlıyor;
Yetimlerin feryadı yürekleri dağlıyor.
Gelin! birlik olalım; affedip barışalım;
Güler yüz sadakadır, hal ve hatır soralım;
Selamlaşıp, konuşup düşeni kaldıralım;
Hak yolunda saf tutup, yaramızı saralım;
Bir olup Rabbimiz'in ipine sarılalım.
Dillerden hoş söz değil, kıvılcımlar çıkıyor;
Çoğu kalbe kin dolmuş, gönülleri yıkıyor.
Kapıları örümcek, evleri de buz tutmuş;
Kimisi komşusunun yüzüne bile bakmıyor.
Tubay Fırat

EN GÜZEL SÖZ
Allah'ım Sen birsin,
Hem evvel hem ahirsin.
En büyük, en yüce...
Her şeye Sen kadirsin...
Görmeden bir çift göz,
Hayatın sırrını çöz;
Sırat'tan geçiren,
En güzel olan şu söz:
La İlahe İllallah
La İlahe İllallah
Muhammedun Resulullah
La İlahe İllallah
Ya! Rabbim mülk Senin,
Din Senin, hüküm Senin,
Şan, şeref, erk Senin,
Hamd Senin, şükür Senin.
Ömrüne gelmeden güz,
Kalbini temizle, süz;
Bizleri kurtaracak,
En güzel olan şu söz:
La İlahe İllallah
La İlahe İllallah
Muhammedun Resulullah
La İlahe İllallah
Tubay Fırat

SALATU SELAM
Rabbim Seni alemlere rahmet olarak gönderdi;
Seni Son Peygamber seçip, Sana çok değer verdi;
Bize Seni sevmeyi, Salatü Selamı, emretti;
Sana Makam-ı Mahmudu, Sana Kevseri verdi.
Seni bize örnek kıldı, Ahlakın en güzeldi;
İsmin gibi kendin de her şeyin çok özeldi;
Sonsuz bir tevazu içinde, vakur ve heybetliydin;
Seni anlatan her kelime, her söz Sana az geldi.
Allahümmesalli ala seyidina Muhammedin
Ve ala ali seyidina Muhammed Mustafa
Ey! Rabbimin çok övdüğü, kullarının birincisi;
Ey! canımdan çok sevdiğim, Ey! gönüllerin incisi;
Ben Seni çok özlüyorum! Peygamberim, Efendim;
Ey! Müminlerin öncüsü, Ey! rahmet müjdecisi...
Allahümmesalli ala seyidina Muhammedin
Ve ala ali seyidina Muhammed Mustafa
Tubay Fırat

DOSTA NASİHAT
Sakın ola bir şey oldum sanıp sapıtma;
Akrabana, dostuna sırt dönüp unutma;
Borcu eda, gönül alıp veda etmeden,
Eski sayfaları yok sayıp da kapatma.
Unutma! kulluk sözü verdin Yaradana;
Her nimete şükret anlam ver hayatına;
Kibirlenip, şımarıp ta ben yaptım dersen,
Kaybedip İnersin müflislerin katına.
Bugün Allah için ne yaptın? Sor kendine;
Uygun ne yaptın? Kurana, Sünnete, Dine;
Şeytana uyup sonra yaparım diyorsan,
Şimdi yapana kızmak senin ne haddine.
Tubay Fırat

İHLAS VE TEVHİD
Rehberimiz Kur'an ve Sünnet;
Tek Önderimiz Hz.Muhammed;
Gayrisine uymak olur Hakk'a ihanet;
En büyük düşmanımızdır şirk ve cehalet.
Yeryüzünde insana bahşedildi hilafet;
Mührümüz Besmele her işimiz ibadet;
Allah(c.c)'a eş, ortak koşmaktır esaret;
İhlas ve Tevhiddir en hakiki hürriyet.
Hakk'tan başkası edemez af ve mağfiret;
Ne bir lütuf, ne bir ihsan ne de hidayet;
Kul gaflet ve dalalete düşerse şayet
Ameli boşa çıkar dünya ve ahiret.
Tubay Fırat

VUSLAT ARİFESİ
İster inan, ister inkar et;
Biz vuslat arifesindeyiz.
Düşün Yaradanı gör, fark et;
Biz vuslat arifesindeyiz.
Yollarımızda bir ahenk var,
Her nasipte ayrı bir renk var,
Hepimizde gizli bir cenk var,
Biz vuslat arifesindeyiz.
Tubay dile! Hakk'tan hidayet;
Her işin olsun ibadet.
Allah(c.c) için uğraş, gayret et;
Biz vuslat arifesindeyiz.
Sakın ola düşme gaflete,
Sabret her zorluğa, külfete,
Durma! Hazırlık yap ahirete,
Biz vuslat arifesindeyiz.
Tubay Fırat

UTAN
Seni yoktan Yaratana,
Şükretmiyorsan utan!
Secdeler edip, hamd edip,
Zikretmiyorsan utan!
Düşünüp kendini bilip,
Akletmiyorsan utan!
İmtihanda olduğunu,
Fark etmiyorsan utan!
Ümmet kan ağlarken,
Gülüp dert etmiyorsan utan!
Müminler aç yatarken,
Sen tok yatıyorsan utan!
Rabbin Oku! emrine,
Riayet etmiyorsan utan!
İlim yapıp, çalışıp,
Gayret etmiyorsan utan!
Rabbin indirdiğiyle,
Hükmetmiyorsan utan!
İçinde putları kırıp,
Terk etmiyorsan utan!
Tubay Fırat

KİBİR
Hakk'tan secde emri gelir,
İblis karşı gelip büyüklenir,
Kovularak lanetlenir,
Şeytan olur ahmak kafir.
Sakın ola kibirlenme,
Nasibinle böbürlenme,
Gıpta edip içerlenme,
Haset edip sinirlenme.
Rabbine itaatkar ol!
Yetinip kanaatkar ol!
Vakarlı ol! Sebatkar ol!
Kadirşinas ol! Vefakar ol!
Tubay Fırat

YALNIZLIK
Kalabalıklar içinde yalnızım Rabbim!
Sensin benim dostum tek sahibim.
Kimse beni anlamıyor garibim,
Ben senin hoşnutluğuna talibim.
Şeytanlara bükülmesin bileğim,
Hep Seni ansın bu kulun dileğim,
Aşkınla pişsin her zerrem yüreğim,
Seninle dolsun zihnim, tüm belleğim.
Rabbim! senden gayrisini neyleyim;
Aklı olana daha ne söyleyim?
Kendimi bildim bileli böyleyim.
Sevginle yaşat, sevginle öleyim!
Allah, Allah, sevginle öleyim!
Tubay der ki bu dünya gurbet yeri,
Bir gün gelir elbet vuslat haberi;
Sen Kur'an'ı yap ömrünün rehberi,
Mürşidin olsun İslam Peygamberi.
Tubay Fırat

GÖNLÜM TEK SENİ İSTER
Kimileri başkasının, kimi kendi peşinden gider,
Kimi Seni hiç anmadan eğlenip sabah eder;
Aklım almıyor! İnsan Seni nasıl ihmal eder?
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Kuşların sabırla o kuluçka yatışına,
Aslanın yavrusunu ağzında tutuşuna,
Bu kadar kusursuz muhteşem yaratışına,
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Emrettin hayvana, bitkiye kullarıma bal yapın,
Süt yapın, sebze yapın, incir, portakal…yapın,
Bizlere de vahyettin; Yalnız bir tek Bana tapın!
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Hayvan, bitki, madde görevini aksatmadı,
Elektron, nötron yorulup yan gelip yatmadı,
Kara delikler uzayda yer küreyi yutmadı,
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Zaman akıp gider, aptal ömrü ziyan eder;
Sana her düşmanı dost, ateşi su zanneder.
Arif olan Seni görür, Seni seyran eder;
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Tubay bilir ki Seni anlatamaz kelimeler;
Cüretinden ötürü mahcup, Senden af diler.
Yalnız Seninle huzur, sükut bulur gönüller;
Aklım tek Sana hayran, gönlüm tek Seni ister.
Tubay Fırat

TESADÜF MÜ SİZCE?
Ey! Küskünler, dargınlar, kırgınlar,
Ey! Suskunlar, bezginler, yılgınlar,
Sebepsiz mi? Tesadüf mü sizce?
Bu depremler, salgınlar, yangınlar.
Cami önünde Kur'an yakanlar,
Kurşun sıkanlar, yuva yıkanlar,
Sebepsiz mi? Tesadüf mü sizce?
Bu kuraklıklar, yokluklar, kıtlıklar.
Saklayıp pahalıya satanlar,
Eksik tartanlar, haram yutanlar,
Sebepsiz mi? Tesadüf mü sizce?
Komşusu aç iken tok yatanlar.
Ey! İnkar edenler, puta tapanlar,
Ey! Mürtedler, doğru yoldan sapanlar,
Sebepsiz mi? Tesadüf mü sizce?
Sizi böyle sağır, kör yapanlar.
Hayra davet etmeyip susanlar,
Şerden men etmeyip göz yumanlar,
Sebepsiz mi? Tesadüf mü sizce?
Bu azanlar, İslam'ı yok sayanlar.
Tubay Fırat

BOŞA GİTMESİN
Rabbine içten teslim ol!
Samimi, gerçek müslim ol!
Aklı ve kalbi selim ol ki
Amelin boşa gitmesin.
İnsan eliyle put yapar,
Sonra dönüp ona tapar;
Putlarla bağını kopar ki
Amelin boşa gitmesin.
Bize verildi hilafet,
Her işin olsun ibadet;
Allah için niyet et ki
Amelin boşa gitmesin.
Ne ırklar ne dünyalıklar,
Kulu takva üstün kılar;
Nefsini gözden çıkar ki
Amelin boşa gitmesin.
Kulu tapar gibi sevme!
Yaradanmış gibi övme!
Hiç kimseye de sövme ki
Amelin boşa gitmesin.
Hakkı tam bilemez beşer,
Kur’an’a göre hüküm ver;
Rabbinin emrine gir ki
Amelin boşa gitmesin.
Tubay Fırat

CEVAP VER
Ey! İnsana tapan soruma cevap ver;
İnsan yeryüzünde neleri yaratmış?
Kaç sıra dağ yapmış, kaç ırmak akıtmış?
Canlılar içine kaç yeni tür katmış?
Ey! İnsana tapan soruma cevap ver;
Yeri düzenleyip altına seren kim?
Kat kat gök var edip üstüne örten kim?
Mahlukatı sana boyun eğdiren kim?
Ey! İnsana tapan soruma cevap ver;
Bir damlacık sudan seni yaratan kim?
Türlü yetilerle seni donatan kim?
Seni her varlığın üstünde tutan kim?
Ey! İnsana tapan soruma cevap ver;
Duanı işiten, karşılık veren kim?
Sana yerden, gökten rızık bahşeden kim?
Seni hep koruyan, görüp gözeten kim?
Ey! İnsana tapan soruma cevap ver;
İnsan yeryüzünde neleri başarmış?
Kaç ölü diriltmiş, kaç denizi yarmış?
Kur’an’a benzeyen kaç sure çıkarmış?
Tubay Fırat

BEN RABBİMDEN YANAYIM
Ne parti ne cemaat,
Ne mezhep ne tarikat,
Ne takım ne teşkilat,
Ben Rabbimden yanayım.
Ne ırk ne renk ne sembol,
Ne ideoloji ne idol,
Ne sağ ne orta ne sol,
Ben Rabbimden yanayım.
Ne soy sop ne aile,
Ne oymak ne sülale,
Ne il ne semt ne mahalle,
Ben Rabbimden yanayım.
Rabbim için yererim,
Şeytanla cenk ederim,
Küfre nefret beslerim,
Ben Rabbimden yanayım.
Rabbim için söylerim,
Kulu O’na seslerim,
Hz.Davud(a.s)'dur benim pirim,
Ben Rabbimden yanayım.
Rabbim için severim,
Mümini dost bilirim,
Hz.Muhammed(s.a.v)'dir önderim,
Ben Rabbimden yanayım.
Tubay Fırat

HEPSİ KUR'AN'DA VAR
Yer ve gök patlayarak ayrıldı,
Genişleyen evren yaratıldı;
Dünya dönüyor şekli yuvarlak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Uzayda gül gibi nebulalar,
yörüngeler, kara delikler var;
Yıldızlar ölürler patlayarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Gök geri döndürür, bizi korur,
Denizler karışmadan kavuşur;
Dip dalgalar görülmez bakarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Fotosentez gündüzleri işler,
Göğe çıktıkça oksijen düşer;
Yer yarılır faylar kırılarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Yeraltında su dolu kayaçlar,
Dağların çok derin kökleri var;
Nem bulut olur aşılanarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Yer ve gök var edildi yedi kat,
Sur çalınca çökecek kainat;
Farklı izler taşıyor her parmak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
İnsan üç evrede yaratılır,
Balı yapan dişi arılardır;
Firavun ders oldu bulunarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Dünyada su miktarı değişmez,
Ölçüsüz bir damla yağmur düşmez;
Bitkiler çoğalır tozlaşarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Denizlerin dibi çok karanlık,
İzafiyet zamanda farklılık;
Her şey yaratıldı çift olarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Mikroskobik canlılar, atomlar,
Sağa sola dönen elektronlar,
Bunlar elektrik olur akarak;
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Çürümüş bitkiler kömürleşir,
Elektrik lambada ışık verir;
Demir indi uzaydan yağarak,
Hepsi Kur'an'da var oku bir bak!
Tubay Fırat

ZEKAT
Darlıkta bile hayırlarda yarış,
Karşılık ummadan vermeye alış;
Sayıp durmak için mal biriktirme,
Daha çok zekat vermek için çalış.
Zekat fakirin hakkını vermektir,
Fakirin hakkı ateşten gömlektir;
Zenginin malına yüklendi bu hak,
Yiyenin hakkı ateşe girmektir.
Şeytanı ve nefsini kale alma,
Müşfik ol, cömertlikten geri kalma;
Sadaka malı azaltmaz artırır,
Tükenir korkusuyla cimri olma.
Verdiğini başa kakma, kalp kırma,
Şov yapıp hayrını boşa çıkarma,
Her ne verirsen en güzelinden ver;
Ama ölçülü ol, saçıp savurma.
Tubay Fırat

HAC
Mekke tüm şehirlerin anası,
Adem’in ve Havva’nın yuvası,
Baba ocağı, ana kucağı,
İnsanlığın beşiği, sılası.
Kabe dünyada yapılan ilk ev,
Allah'a ilk secde edilen yer,
O müminin mabedi, kıblesi,
Onu ziyaret her şeye değer.
Hac yapmak büyük bir ibadettir,
İlahi davete icabettir;
Gücü yetene düşen haccetmek,
Yetmeyene düşense hasrettir.
Nuh tufanında Kabe kayboldu,
İbrahim resul yerini buldu;
Oğluyla yeniden yaptılar,
Hac tüm insanlara ilan oldu.
Tubay Fırat

Kaynak: "Hasankaleli Nezihe Fırat" adlı siteden alınmıştır.